Çin’in Sünger Şehirler İnşa Etmesinin Ardındaki Sebebi Öğrenince “Çok Mantıklıymış!” Diyeceksiniz!
Çin’de yaşanan şiddetli sel felaketleri, şehirlerin sürdürülebilir bir şekilde gelişimini tehdit ediyor. Bu soruna çözüm bulmak amacıyla, Çin hükûmeti “Sünger Şehir” kavramını hayata geçirdi.
Peki, bu sünger şehirler tam olarak nedir ve nasıl çalışıyor?
İlk önce, ülkenin kentsel nüfus geçmişini ele almakta fayda var.
1990’dan bu yana Çin’deki kentsel nüfus 2 katından fazla arttı. 896 milyon insanın yaşadığı şehirlerde; yol, metro ve demiryolu gibi yapılar nedeniyle yağmur suyunun doğal olarak emilmesi giderek zorlaştı. Bunun yanında sel baskınlarına karşı savunmasızlığı da ciddi derecede arttı.
2021’den itibaren 24 eyalette yaşanan şiddetli sel felaketleri ve 443’ü aşkın nehirde meydana gelen taşkınlar, Çin hükûmeti sünger şehir konseptini geliştirmeye itti.
Sünger şehirler, fazla suyu mümkün olduğunca emmek için tasarlanmış.
Depolama tünelleri, yağmur bahçeleri, sulak alanlar ve bitki yağmur hendekleri gibi kombinasyonlarla şehirlerin daha “süngerimsi” hâle getirilmesi hedefleniyor. Ayrıca yollar yenilenerek beton kaldırımlar, suyu emen tuğlalarla değiştiriliyor.
Bu yapılar, sel baskınlarını önlemeye yardımcı olmanın yanı sıra kurak zamanlarda yeniden kullanılmak üzere su kaynağı olarak da hizmet verecek.
Projeler arasında Şanghay’ın Pudong bölgesinde planlanan Lin-gang, ülkenin en büyük Sünger Şehir projesi.
Çin; ülkenin şehir alanlarının %80’inin 2030 yılına kadar, yağmur suyunun en az %70’ini emebilmesi ve yeniden kullanabilmesi amacıyla 30 sünger şehir inşa etmeyi planlıyor.
Sünger şehirler, kentsel tasarımda sürdürülebilir ve sistemli bir yaklaşımın parçası olabilir ancak Changzhou’da yaşanan son sel felaketi gibi aşırı durumlar, bu yapıların da sınırlarını test ediyor.
Sünger altyapısı mucizevi bir çözüm olmasa da gelecekteki şehir planlamasında önemli bir rol oynayabilir.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: